Karantina ‘da yapılacaklar listesi
Karantina için her yerde online eğitimler, online buluşmalar ve online yayınlar yapılmaya devam ederken, bu stresle başa çıkabilmemizi kolaylaştıracak bireysel ya da aile aktiviteleri olabilecek basit önerilerimiz var!
1- Şarkı söylemek.
Ben şarkıcı mıyım ya, dediğinizi duyar gibiyim. Ama evde sevdiğiniz şarkıları açıp eşlik etmek hem bedeninize, hem beyninize, hem de ruhunuza iyi gelecek bir aktivitedir. Tek yapmanız gereken normalde de yaptığınız gibi şarkıya eşlik etmek ve her seferinde daha güzel söylemeye çalışmak.
Kendinize belirli bir şarkı için ‘bu şarkıyı güzel söyleyebileceğim’ gibi bir hedef koyarsanız motive olmanız kolaylaşacaktır. Sözlerin ilk andaki gibi sesinizden değil de yüreğinizden döküldüğünü gördüğünüzde bunun iyileştirici gücüne inanamayacaksınız.
Vücutlarımız bizim hayat enstrümanlarımız. Yani illa vücudumuzu iyi kullanmak için oyunculuk yapıyor olmamız gerekmez. Gündelik hayatta da konuşmalarımızın ikna edici, ses tonumuzun kararlı çıkmasını istiyorsak veya içinde bulunduğumuz duruma en uygun duyguyu verebilmek istiyorsak ses çalışmaları en önemli egzersiz şeklidir. İsterseniz Youtube‘dan ses çalışması olarak daha profesyonel neler yapabileceğinize detaylıca bakabilirsiniz. Ama benim size önerdiğim, yeni bir hobi edinmek zorunda kalmadan eğlenceli bir karantina deneyimi.
Dikkat etmeniz gereken tek kural sesinizi zorlamamanız. Eğer sesiniz zorlanıyorsa muhtemelen sesinizi yanlış kullanıyorsunuzdur. Zorlandığınızı hissettiğiniz halde devam ederseniz sesinize geçici veya kalıcı zarar verebilirsiniz. Bunun olmaması için önce nefesinizin doğru olup olmadığına bakalım.
Doğru nefesin önemli noktaları sporculara, şarkıcılara, oyunculara vb. göre değişse de hepsinin hazinesi diyafram nefesini bilmek ve bunu hayatına geçirmektir. En basit şekilde nefes alırken elinizi göğüs kafesinizin hemen altına koyduğunuzda bu bölge inip kalkıyorsa başarmışsınız demektir. Ancak bedeninizi bu disipline sokmak için biraz çalışmanız gerekmektedir.
Dik bir şekilde kollarınızı yukarıya kaldırdığınızda nefes almanızın kolaylaştığını göreceksiniz. Bu egzersizi diyafram nefesini denerken de sevdiğiniz şarkılara eşlik ederken de deneyebilirsiniz. Farkı göreceksiniz. Yeteri kadar alıştırma yaptığınızda kollarınızı indirdiğinizde de diyaframınızı kullandığınızı ve sesinizin eskisine göre açıldığını fark edeceksiniz. Bir de bakmışsınız ki o çok sevdiğiniz şarkıyı artık siz de keyifle söyleyebiliyorsunuz.
2- Resim Yapmak.
Resim yapmak için bir çok kişi yetenek ve eğitim gerektiğini düşünür. Oysa ressam değilsiniz ve yeteneğinizin olması şart değil. Üstelik karantina günlerinde, eğlence aktivitesi olarak resim yapmak için pek çok sebebiniz var. Resim yapmak hem yaratıcılığınızı geliştirecek, hem ruhsal bir terapi olacak, hem de el-beyin koordinasyon becerilerinizi geliştirecek.
Resim sanatı hayat gibi çok yönlü ve çeşitlidir. Örneğin Bir manzara fotoğrafını ya da bir portreyi kağıda yansıtamayabilirsiniz. Ancak içinizden gelen herhangi bir nesneyi veya bir konuyu kendi yarattığınız düzlemde, kendi kurallarınızla yansıtabilirsiniz. Normalde hepimiz boyama sayfalarındaki şekilleri taşırmadan boyamaya çalışarak büyüdük. Peki ya bütün sayfayı aynı el hareketiyle taşırarak boyasaydık, o zaman ne olurdu? Yine bütün sayfa gözümüze çok güzel renklendirilmiş gözükmez miydi?
Kırmızı ağaç, yeşil gökyüzü, mavi kiremitler… Çöp adam çocuklar. İğne ucu gibi sivrilmiş tepeler, uzaktaki ağacın yakındaki dalları, rastgele fırça darbeleri atılmış hiçbir şeye benzetemediğimiz soyut bir resim. Kendi tekniğinizi yada çizginizi bulup yeni bir stil bile keşfedebilirsiniz. İster kara kalem, ister ruj, isterseniz de boya… Çok az konuda bu kadar özgürüz…
Her tamamlanmış resimden sonra inanılmaz bir rahatlama vadediyorum. Tamamen size ait ve tamamen sizi yansıtan bir alan. Karantina günlerinde herkes kendine bir resim defteri edinmeli.
3- Yazı Yazmak.
Yazı yazmak herkesin hayatında bir dönem mutlaka yaptığı kolay bir etkinlik. Okuldayken kompozisyon yazmışızdır. Yatmadan önce günlük yazmışızdır. Arkadaşımızın hatıra defterine anılarımızı yazmışızdır. Sevgilimize mektup yazmışızdır.
Şimdi işimizle ilgili yazdığımız raporları, sunumları bir kenara bırakıp tekrar o eski günlere dönelim. Mümkünse şık bir defter edinerek veya eski bir defteri süsleyerek işe başlayabiliriz. İlk sayfaya ne yazmak istediğinizle ilgili fikrinizi not edebilirsiniz. Sizi heyecanlandıracak ve devam ettirebileceğiniz bir konu olmalı. Böylece defterin kapağını her açtığınızda bu notu görüp yazmak için heyecanlanacaksınız.
Ayrıca ilk olarak karantina günlerini nasıl geçirdiğiniz hakkında bilgilendirici bir yazı yazabilir ve bundan onlarca yıl sonra açıp baktığınızda hatırlayıp gülümseyeceğiniz, çocuklarınıza göstereceğiniz bir anınız olabilir. Bunun dışında;
Ne hakkında yazabilirim? Şahsen benim; bir rüya defterim, bir anı defterim, bir olumlu tesadüfler defterim, bir yeni fikirler defterim, 3 tane not defterim var. Bir de eskiden kitap özetleri defterim vardı.
Ne hakkında yazabilirim sorusunun cevabı olarak,
*Günlük; Gününüzün nasıl geçtiğini yazmayı özlemiş olabilirsiniz. Bir denemekte yarar var. Ancak unutmayın! Günlük rutinleriniz dışında konulara yönelmezseniz bu işi devam ettirmeniz zor olabilir.
*Deneyimler; fiziksel, duygusal, romantik, örneğin insanlar defteri… Hayatınızdaki insanların size ne kattığı, hayatınıza nasıl girdiği, tanıdığınız herkesi tek tek anlatan birer sayfa yazı yazmak. Üstelik ücretsiz bilişsel terapi olacak ve bazı şeyleri fark etmenizi sağlayacaktır.
*Liste şeklinde yazmak; Bir konuyu listeleştirmek aklınıza daha fazla şey gelmesini sağlayacaktır. Şu an benim yaptığım gibi. Örnek; Evdeki hediye eşyaların listesi ve hikayeleri. Karantina ‘da başımıza gelen ilginç olaylar.
*Kitap özetleri; Kitap özetlerini ayrıntılı şekilde yazmaya çalışmak bireysel gelişiminizi çok destekleyecektir. Ancak biz karantina yüzünden eğlenceli şeyler yazmak istiyoruz. Çok da zorlanmak istemiyoruz. Öyleyse kitabın bize ne hissettirdiğini ya da ne düşündürdüğünü yazmakla yetinebiliriz. Hem bu paylaşımı yapmak kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır. Veya bir önceki maddeye hitaben okuduğumuz kitabın resmini yapabiliriz. Aklımızda kalan bir sahne veya soyut olarak kağıda dökebildiklerimiz her neyse.
*Dizi özeti yazmak; Eğer kurguya merakınız var ve daha önce hiç kurgu yazmayı denemediyseniz, devamlı izlediğiniz bir dizinin her bölümünü mümkün olduğunca detaylı olarak yazmayı deneyebilirsiniz. Böylece üretilmiş bir kurguyu tekrar senaryolaştırmış olacaksınız ki bu da kurgunun nasıl olduğu hakkında size fikir verebilir.
Not: Aman Dikkat! Karantina ‘da akademik makale ya da bir roman yazmak zor olacaktır. Eğer ben yaparım diyorsanız, önden buyurun! Eserinizi merakla bekliyoruz.
Karantina boyunca sağlıklı ve eğlenceli günler dileriz. #evdekal
Korona virüs hakkında eğlenceli bir yazı okumak isterseniz tıklayınız.