Pislik
Ellerime bulaşmış bir pislik vardı, üfleyince havalanan…
Hangi dönemdi ki? Ama pislikti, toz yumağı, iplik olmuş avucumun içine konmuştu. Havalanınca yumuşak, hafif ve esnek olduğunu hissettirip, o narinliğiyle tekrar tekrar sahip olmaya itiyordu insanı. Yine peşinden gidiyordun, cazibesine kapılıp. Yakalıyordun, bırakmıyordun ama kaçıyordu işte. Hareketliyken güzeldi sadece. Avucunu kapatıp, özgürlüğünü engellediğinde narin bedeninin, tüm güzelliğini hapsetmiş oluyordun. Ve bu ufak ayrıntıyla, kimliğine ait koca bir ipucu ortaya çıkarıveriyordun.
Onunla oynuyordum, onu kullanıyor, uçuruyor, süzülüşünü seyrediyor ve yavaşça avucuma konmasına izin veriyordum. Belki de elime konmaya mecbur kılıyordum onu. Sevgiyle çoğalıyor, parçalanıyor, yuvarlanıyor, ama pislik olduğunu anımsatmıyordu.
Uçtu, kaçtı birdenbire bir şeyler yaptı ve yok etti kendini. Yok oldu, gitti. Aradım, bakındım, dokunmak istedim tekrar ama bulamadım. İzini kaybettirdi. Belki un ufak oldu bilemedim, göremedim, soramadım ki. Sadece üfledim, çok mu güçlü nefes verdim. Bana darılıp da mı gitti yoksa. Benim yüzümden mi takıldı havanın tırtıklı dokusuna ve rendelendi. Sorularla kaldım yine baş başa.
***
Ellerime bulaşmış bir pislik vardı, üfleyince havalanan…
Hangi dönemdi ki? Ama pislikti, toz yumağı, iplik olmuş avucumun içine konmuştu. Havalanınca yumuşak, hafif ve esnek olduğunu hissettirip, o narinliğiyle tekrar tekrar sahip olmaya itiyordu insanı. Yine peşinden gidiyordun, cazibesine kapılıp. Yakalıyordun, bırakmıyordun ama kaçıyordu işte. Hareketliyken güzeldi sadece. Avucunu kapatıp, özgürlüğünü engellediğinde narin bedeninin, tüm güzelliğini hapsetmiş oluyordun. Ve bu ufak ayrıntıyla, kimliğine ait koca bir ipucu ortaya çıkarıveriyordun.
Onunla oynuyordum, onu kullanıyor, uçuruyor, süzülüşünü seyrediyor ve yavaşça avucuma konmasına izin veriyordum. Belki de elime konmaya mecbur kılıyordum onu. Sevgiyle çoğalıyor, parçalanıyor, yuvarlanıyor, ama pislik olduğunu anımsatmıyordu.
Uçtu, kaçtı birdenbire bir şeyler yaptı ve yok etti kendini. Yok oldu, gitti. Aradım, bakındım, dokunmak istedim tekrar ama bulamadım. İzini kaybettirdi. Belki un ufak oldu bilemedim, göremedim, soramadım ki. Sadece üfledim, çok mu güçlü nefes verdim. Bana darılıp da mı gitti yoksa. Benim yüzümden mi takıldı havanın tırtıklı dokusuna ve rendelendi. Sorularla kaldım yine baş başa.