Sonbahar

Sonbahar

3 Eylül 2018 0 Yazar: rumeysa sariarslan

Sonbahar geldiğinde, kuşların cıvıltısı henüz susmamışken, güneşin yakmadığı, hafif rüzgarın ürpertisi eşliğinde yürüyüşler yapmayı çok seviyorum. Sevgilimle el ele yürürken kaldırım kenarlarında öbek olmuş sarı yapraklar adeta görsel şölen oluşturuyor. Yürürken yaprakların çıkardığı sesler bana hep romantik gelmiştir.

Sonbahar, zaten her zaman romantiktir. Şehirde ansızın yağmura yakalanınca, bir kafeye sığınıp, sıcak bir kahve içerek ısınırken, eski bir arkadaşla orada karşılaşırsın. Yağmuru seyrederek özlem dolu muhabbetin keyfini çıkarırsın. Ve yarım saat sonra yağmurun dinip havanın açtığını görmenin getirdiği mutlulukla dolar insan. Sevgili sonbahar bize tadıyla, kokusuyla eşsiz bir deneyim sunar.

Üşümeyip, terlemeyip sadece yaşadığın anın tadını çıkarmaktır. Çiçekleri son kez koklamak, tişörtüne giren rüzgarı hissetmektir. Bota, çizmeye geçmeden, hemen öncesidir. Hafif trençkotlar, ceketler şıklığıdır. Parklarda bahçelerde yeşilin ve kahverenginin bin bir tonuna şahit olup şaşırmaktır.

Ailenle, arkadaşlarınla uzayan gecelerin tadına vardığın zamanlardır sonbahar ayları. Kapalı mekanlara tıkılmadan önce sevdiklerinle akşamüstü çıkartmaları yapmaktır. Öğlen güneşinde bisiklete binmektir. Balkonda otururken, gün batımı vakti gelince, üzerine hafif bir şeyler almaktır. Kafede otururken muhabbeti durdurup şal rica etmektir.

Pencerenin önünde kitap okumaktır, sonbahar. Kedi sevmektir. Rahatça tabiata adapte olmaktır. Sevgiye yer açmaktır. Hassaslaşmaktır. Sonbahar ’da yola çıkmak da eğlencelidir. Melankoli duygusunu renklendirir. Gözünün önünde akan yol görüntüsü, beyninde uzayan hayat öyküsüne benzer.

En güzeli de kendine yolculuktur sonbaharda. Kendi içinde neler olup bittiğinin, yeni bir döneme başlamadan önce, sağlamasını yapmaktır. Çiçekler solmuşsa, kuşlar daha sıcak iklimlere göç etmişse, bana ne olmuş olabilir. Dostlar, tatiller, fırsatlar, sevgiler ve sevgililer ne durumdadır. Eski ben ve yeni ben ne alemdedir. Seni hissetmeye ve düşünmeye çağırır.

Sonbahar, yaprakların dökülmesini, tabiatın değişmesini, gökyüzünün grileşmesini seyrederken içimizde de bir şeylerin değiştiğini, dönüştüğünü hissetmektir. Duygularımızın dönüşüme uğradığı bu mevsim, içimizde heyecanımızı durgunlaştırır, sevinçlerimizi yatıştırır, dinginlik verir. Yaz coşkusunun ve sürekli hareketin yorgunluğunu sonbaharda atar, kışın çetin soğuğuna hazırlık yaparız.

Herkese bu sonbaharda eşsiz deneyimler ve duygusal doyum dilerim.

Sevgilerimle

Yazımı beğendiyseniz başka bir yazı için Kasımda Aşk Başkadır.