Güzel Bir Gün
Güzel bir gün.
Anlatabilmem gerek. Hem de her şeyi. Sade. Sadece. Basit.
Güzel bir günün anlamlı akşamları olur. O anlamlı akşamlarda her şeyin ne kadar anlamsız olduğu düşünülür. Kış yaklaşırken kitaplar, battaniye arasında ballı ılıtılmış süt ve filmler… Derken uyuyakalırsın ve sabah olur. Kendini huzurlu, güvende ve bütün o sıcak anlamların oluşturduğu pozitif iyon kolonisi içinde bulursun. Tüm belirsizlik, şok ve heyecandan uzak… Her şey net bir bütündür ve bu büyüyü hissedersin. Bunu hissetmek mucize midir ya da başkalarının hissedemediğini bilmekten mi gelir bu haz. Yoksa sadece biyolojik bir arzu mudur bilinmez.
Önemli olan nefes aldığını ve bir şeyleri değiştirebileceğini bilmektir aslında. Bütün o filmlerde, kitaplarda gördüğümüz başarı hikayelerinin saçmalık olduğunu, çamur atma edasıyla ifade eden, bütün güzellikleri ve değişimleri küçümseyen, tek isteği mutsuzluk olan biçare insanlara rağmen ben biliyorum. Her şey değişecek. O zaman isteyeceğiz ki, bu değişim hep sürsün. Artık acıtmayacak canımızı. Çünkü yorgunluk ve doygunluk olacak üzerimizde. Biz gidelim diyeceğiz ceketimizi sırtımıza elimizin işaret parmağıyla atıp, arkamızı dönerek. Ama yine de değişim bitmesin diyeceğiz. Çünkü her şeye rağmen bu kadar mücadele ediyorsak ve inanıyorsak, bu yazgı biz doğmadan önce şekillendiği içindir. Hala iddia ediyorsak, genlerimize işlenmiş bir değişim kodu bulunmakta olduğundandır… Yoksa senden ondan bundan değil…
Yine söylüyorum size. Kitap okumanın faydası var. Ve beyin kendi kendine çalışır. Sadece yap ve gör. Sadece… Anla, sonra anladığını anla. Burada dur işte, daha ilerisinin sakıncasını anla. Buranın lezzetinde kal.
Sevgilerimle.
Okuduğunuz için teşekkürler, umarım hoşunuza gitmiştir. Sizin de bu konudaki fikirlerinizi bekliyorum. Yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
