Bayram

Bayram

21 Ağustos 2018 0 Yazar: rumeysa sariarslan

Bayram

Dini bayramlar, milli bayramlar çehremizin tamamen değiştiği, kırgınlıkların unutulduğu, insanın içinin coşku ve sevinçle kaynadığı günler. Bu günlerde ister istemez havadaki rahmetten nasibimizi alıp ferahlık duyarız. Aileyle, dostlarla, sevdiklerimizle bir arada olup sevgimizi pekiştiririz.

İnsanın kalabalıkla yaşama ve bir arada hareket etme, birlikte mutlu olma, birlikte bir şeyler yapıyor olma dürtüsü çok güçlüdür. Asırlar boyunca insana dair çok fazla şey değişikliğe uğramış olabilir ancak bir arada olma alışkanlıkları değişmemiştir. Özellikle son yüzyılda büyük aile kavramı yerini çekirdek aileye bırakmış olsa da aynı yüzyılda yazılan romanlarda görüyoruz ki, insan hep kalabalık içinde olmaktan yana.

Birlikte yapılan partiler, geziler, bayram ziyafetleri, zafer kutlamaları, cenaze toplantıları, akşam yemeği davetleri ve bunun gibi hemen her alışkanlığımız bir arada olmaktan aldığımız keyfi gözler önüne seriyor.

Özellikle Batı’da hızlı bir şekilde etkili olan bireysellik akımı sonucu, zamanının çoğunu yalnız geçiren insanlar yaratmıştır. Bu durumun mutluluk ve sağlık üzerine olumsuz etkilerini ortaya koyan araştırmalar kalabalıkların hikmetini kanıtlar niteliktedir.

Bireysellik, kişisel gelişim açısından gerekli olsa da sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamanların, kalıtımsal geçmişimizle ve beyinsel evrimimizle aramızdaki bağlantıyı desteklediğini unutmamak gerekiyor. Bu bağlamda kişisel önceliklerimiz ölçüsünde bu ikisi arasındaki dengeyi bulmak, arzuladığımız içsel huzura ve tatmine bizleri bir adım daha yaklaştıracaktır.

İlerleyen yaşların hayatımıza getirdiği değişikliklerle birlikte yalnız kalma ihtiyacımız gittikçe artış göstermektedir. Arkadaş ve yakın çevre konusunda daha seçici oluyoruz. Özellikle toplumun çoğunluğu gibi tüketim alışkanlıklarımız yoksa ve kapitalizm ile oluşturulan evrensel kültüre uyumlu değilsek zamanımızın çoğunu yalnız geçirmeye sürükleniyoruz.

Pek çok insan, dünyanın gidişatı açısından endişe duysa da, aynı fabrikanın ürünü gibi benzer ruhlar taşıyan kalabalıklar arasında görünmez olmayı tercih etmektedir. Yine de etrafımızda bizi anlayan ve seven insanlar, dostlar biriktirmenin, yaşam kalitemizi arttıracağını ve hayata daha sıkı sarılabilme yolunun buradan geçtiğini unutmamız gerekiyor.

Bayramda bu dostlarımızla ve akrabalarımızla kalabalık sofralarda oturmak, bir arada ve duygusal alışveriş içerisinde olmak kalp sağlığımızı, akıl sağlığımızı, yaşam enerjimizi destekliyor. Yaşama daha iyi bir pencereden bakabilmemizi kolaylaştırıyor.

Herkese sevdikleriyle doya doya sarılıp mutluluğunu pekiştirdiği, sevgisini çoğalttığı bayramlar dilerim.

Başka bir yazım için tıklayınız.

Sevgilerimle.